değişim

kalp atışlarımı hissediyorum,
her yeni doğan günde..
bazen acı,
bazen tatlı.
öyle bir an geliyor ki..
insan ne yapacağını bilemiyor,
sevgiyle..
..
beklentiler ne kadar aza düşerse
heyecan bi o kadar fazla oluyor hayatta..
umutsuzluktan,
umuda doğru yürüyüş..
sadece kocaman bi köprü,
size engel çıkartan..
üzerinde de insanlar,
sizi düşürmek için bekleyen…
yüzünüze hep kapılar kapatan,
ışığınızı çalanlar.
hepsi birer birer orada bekliyor,
umuda olan yolculuğunuzu
sadece baltalamak için..
..
o kadar kötü ki insanlar,
kendi yalanları arasında boğulup,
ama yine de yüzünüze gülümsemeleri..
insanın canını acıtan en büyük şey.
içten gelen gülümsemelerin ardında,
ne kadar sahte düşünceler ve planlar olduğu..
bu planların arasında kaybolup gidişiniz,
günlerinizin, dakikalarınızın,
sizden çalınıp götürülmesi..
..
bi cümle yazmıştım,
bi gece.
söylemek istedim,
söyleyemedim.
sanki zaten sahte çıkacak sonlarla,
heba olsun istemedim.
hep söylüyorum aslında,
kelimelerim özel değil.
sadece içten.
yalansız,
katıksız.
..
o gece içimden geçirdiğim kelimelerin,
içten gelen sonsuz bir şey olmasıydı.
değişimin getireceği gerçek inancı barındırmasıydı.
ama o değişim için,
insanlar gerçek değildi.
sadece ‘ben’ vardım.
inançlarım,
umutlarım,
hayata bakışım.
..
hayat ise,
bi öncekinden farklı değil.
her yeni tecrübe,
sadece insanların;
hep aynı olduğunu gösteriyor.
zaman farklı,
hayat aynı.
insanlar..
yalanlarla dolu.
..
kalbim senin sevgili..
içine girdiğin zaman,
ya dilediğin şekle sokarsın,
ya da kendini de onun içinde yakarsın..
..
yazmıştım kendi kendime.
hayatım da hep üç nokta koyduğum,
biz’lerin arasına,
ilk kez nokta koymakta,
benim kaybım değildi.
çünkü;
hatırlanacak olanlar sadece,
üç noktalardı.
..
zaten virgüllerle dolu bir hikayeye,
nokta koymaktı,
tek yaptığım.

6 yorum

  1. Fikrimce insanlara karşı duyduğun şey aslında acıma. Mamafih buna karşı cümlelerinin sert, yıkıcı, küçümseyici değil hala bu kadar içten ve hala bu kadar yumuşak olması etkiliyor beni doğrusu. =)

  2. o kadar gerçek ki bu cümleler,yaşadıklarımdan çok fazla şey buldum.çok etkilendim.Eline,yüreğine sağlık

  3. Özge, çok teşekkür ederim. Yıkıcı olması için hiç bir sebep yok, çünkü yaşadığımız her tecrübe, hüzün ve acı, bizi bir adım daha ileriye götüren, bizi biz yapan şeyler. iyi / kötü, uzun / kısa, hep bize birşey katıyor.

    Biz’ler de onlar gibi olmamak için, böyle olmalı..

    Banu, çok teşekkür ederim

  4. insan hüzünlerini de sevmeyi bilmeli değil mi? hatalarını, pişmanlıklarını… yoksa kendince kendine iyi olan her iyi şeye ayrıcalık yapmış olur… nefes almanın amacını çözdükten sonra; yaşananların,acıların “neden” bizimle olduğunu sorgulamak gereksiz. nefret de yok mu kalbimizde, kırmızı ve dikanli değil mi gölgesi bile. o kadar ki var! güvensizlik ve dahası.insanlar. çok kalabalıklar… kimse bize bunun kolay olacağını söylemedi ki, zor diye yakınalım?

    emeğinize, duru kelimelerinize sevgi ve saygıyla…

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

18 − twelve =