nefes

bazen nefes almayı düşlüyorum,
kendiliğinden çalışmayı bıraksa..
aklın orada kalsa,
illa ki ayırman gerekse düşüncenin bi kısmını,
yaşamak için..
..
aşkta böyle geliyor bana.
aklının bir ucunda kalan şeyler,
sürekli ayırdığın düşünceler.
ellerinde kalan boşluklar gibi.
..
ne istediğini düşünmeye çalışırken,
bir yandan seni bölen nefes aralıkları..
ben buradayım dercesine kalbinin atışını düzenleyen,
belki de bozan..
..
belki yaşama anlam katabilen..
algının çeşidini zorlayan,
ya da kalple beynin arasında,
bir kıvılcım, oluşturan..
..
düşüncelerini zorlayan,
tüm umutsuzluğunu tatlandıran,
yalnızlığına belki de dem vuran,
nadir bir sessizlik; aşk.
..
neden, niye, nasıl diye..
sorular ardında yaşanılan,
geçmiş eklerle kullanılan,
şimdiki zamanlar..
..
bir hayal’i anlamak gibiydi,
hiç olmadığı kadar gerçek,
gerçek olamayacak kadar hayal.
ya da beynin bir yanılsaması..
..
hem gerçekliğe, hem de doğallığa.
belki de kaçışın bir parıltısı.
özlemin yanı sıra,
seslenemeyişin bir fısıltısı..
..
kısa cümlelerin noktası kadar
naif bir gülümsemenin ışığı var.
anlamadan hissedilen,
hissedildikçe karmaşıklaşan bir bütün.
..
hareketli melodilerin,
yavaş aldatmacası gibi.
ruhunu almaya giden azrailin,
korkarak kaçması gibi..
..
konuşmaya çalıştıkça,
konuşamamak gibi..
anlatmaya çabaladıkça,
daha da saklanmak gibi..
..
nasıl anlamlandıracağını bilememek gibi,
karanlıkta yürümeye çabalamak gibi..
..
anlamlandırmaya çalışırken,
ben’de kaybolmak gibi..
..
omzuma hafifçe dokunuşun gibi,
benim şaşkın bakışlarım gibi.
ruhuma dokunuşun,
en nesnel hali gibi.
..
dilimin ucunda kelimeler..
birazda nefesimin yetmediği cümleler..
beynimde dönen paramparça düşünceler..
biraz olsun..
nefeslenebilir miyim huzurunun ardında?

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

16 + 11 =