sonsuzluğa

artık korkuyorum yalnızlıktan.
..
ne dilde kaderin kaldığı,
ne de gönülde doğrunun kaldığı,
öyle zor bir hayat ki önümüze sunulan..
..
beklemenin bu denli alışılmış olmadığı,
umutların ısıtılamayan eller içinde kaybolduğu,
yalnızlığın tepemizden bakan güneş gibi kavurduğu,
koskoca bir hayat, bana dokunan..
..
sabah, akşam, gündüz ve gece..
sanki hepsi yalnızlığa birer hece..
..
hiç olmamıştı bugüne dek korkum..
sessizlikte olsa, o sessizlikle bütün olmayı başarmıştım ben..
artık gerçek ses’in ne olduğunu görünce,
sessizlik nasıl katlanılabilir hale gelebilir ki..
..
bedenim yorgunluktan çökmüş,
ruhum karanlıkta sıkışmış halde..
yüzümdeyse her zamanki maskem,
umursamazlığın en büyük boyası..
..
elimde avucumda kalan iki satır veda,
keşkelerle avutulan koca bir elveda..
..
dokulunamayan sözlerin olduğu bir nefes,
ve hep duymak istediğim tek bir ses..
..
bir senfoni var dokunmayı beklediğim,
biz’e dair elleriyle kazıdığı sessiz bir çığ..
ne piyano notaları anlatabilir o çığlığı,
ne de dinleyebilen bir insan anlayabilir..
..
bazılarına varlığı hayal gibi gelirken,
bana hala yokluğu hayal gibi geliyor..
böyle düşlememiştim hiç bi geleceği,
hiçbir olasılığın dokunamayacağı bir hayattı onunkisi..
..
yüzüm eskisi gibi gülmüyor artık,
sahteliğin ve maskelerin yüz bulduğu bu hayatta;
fırtınanın ortasında mahsur kalmış bir gemi gibiyim..
gözyaşlarımda sessizliğin pınarlarına akıyor artık..
..
benim artık yazmayı hiç istemediğimi biliyordu o..
“huzurun ortasında, hüzünlü kelimeler olmaz” derdim.
tekrar ağlamak için kelimelerime,
illa gitmek mi gerekirdi ki peri..
..
korkmam artık demiştim ama artık yoksun..
ne güneş alabildiğince parlak,
ne de yıldızlar..
sönüp gittiler birer birer..
..
ışığın aydınlatırdı yolumu,
belki hala da aydınlatacak..
ama buralar artık çok karanlık peri..
..
ne ışık kaldı elimde,
ne de bir yol kaldı önümde..
ne gidebileceğim bir yer,
ne de dokunabileceğim bir güneş yok artık..
..
sen yoksun..
ben yokum..
artık biz yokuz bu hayatta.
..
tozlu raflardaki kitaplar gibi,
her şey yine sonsuza saklandı..

2 yorum

  1. ilk kez bu kadar ağır yalnızlık. yalnızlığı hep ben seçtim, kendi isteğimle.. fakat bu sefer, ilk kez, tanrı buyurdu, böyle bir yalnızlık yaşamam gerektiğini.. o yüzden..

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

18 + eighteen =