umut-suz

hayatı nedensiz yaşayanlardan olabilmek ne güzeldi.
bir çocuğun saflığındaki yaşamın değişebileceğini görmek..
farkında olmadan ağırlaşan bedenimizi taşımak gibi,
hayatı da taşımak çok zor geliyordu artık..
..
bir umut tanesini ellerinde taşıyan,
renkli gözlü bir çocuk gibiydi hayat.
bir şeyleri kırıp döktüğü için içinizden çok kızsanız da,
gözlerine baktığınızda kıyılmazdı hiç..
..
o küçük çocuk yerini kime, neye, nereye bıraktı,
bilmiyorum..
umutlar sonbahar rüzgârlarında uçtu gitti yine,
tarihi hiç bilinmeyen başka baharlara..
..
kalp, acıyor.
gözler yine yaş dolu.
..
acılar ne zaman bu kadar birikti ve bu kadar arttı ?
neden geçmedi o karların üzerindeki siyah lekeler..
sessizce ve derinden kanayan bu yağmurlar,
temizleyemedi kendi içindeki kötülükleri..
..
saklandıkça derinlere,
daha da fazla acı veriyor.
kaçmaya çalıştıkça,
daha da bocalatıyor..
..
yorgunluk çok bu yolun yolcularında,
verilen ve tutulmayı bekleyen çok sözler var
o hiç gelmeyecek baharlarda…
kimsenin göremeyeceği kadar büyük,
kimsenin duyamayacağı kadar huzurlu..
belki de sadece boş umutlarla dolu..
..
anlaşılmayı bekleyen şarkılar gibi,
durakta hep bekleyen yolcular gibi,
gerçek olması beklenen sanrılar gibi,
onaylanmayı bekleyen kalanlar gibi..
..
belki de;
yalnızlığa uzanan bu yolculuğu kabulleneli çok oldu..
ama hayat;
ne hakkın vardı ki umutlarımı bu denli söküp almaya..
..
elimde ne kaldı bilmiyorum,
kurumuş bir çiçek kadar çabuk dağılan bir kalp;
ve her daim saçmalayabilecek kadar yorgun bir beyin..
tanrı’ bizi gerçekten unuttu mu?
..
hep biz ve bizim gibiler mi unutulanlar kervanında yürüyüp,
yollarımızı ve zaman kavramımızı tamamen kaybedeceğiz..
..
herkese bir planı vardır ya..
bize ait olan kesim bu kadar dolambaçlı ve dikenli mi..
..
ellerim acıyor artık dikenlere dokunmaktan,
ve gözlerim acıyor artık her yeni günde güneşi görmekten..
..
ben geceyim ve hep gece kalacağım sanırım..
hayatsa gündüz gibi, hep karmaşıklaşacak..
..
tesadüfler bilinçaltımız”dı.
ama sadece hayatımıza eklenen sessiz cümlelerdi.
..
bu sene çok ağır geçti üzerimden, ezerek.
taşıyabildiğim kadar umut taşıdım, bu aciz bedenimde.
ve tüm yorgunluklarımı alıyorum artık ruhumun üzerinden.
tüy kadar hafif bir hayat, belki de aradığım.
..
yalnız, basit, hafif ve ağrısız.
belki de hep kendime söylediğim yalanlar kadar gerçek.
..
geçecek”.
..
başkalarına kolaylıkla söylenebilen tek kelime,
kendine çok uzun sürede anlatılabiliyor.
..
hayat;
çok şey söyledim sana bugün ve bugüne dek..
belki de benim senden bıktığım kadar,
sende benim söylenmemden bıktın..
..
ama anlaşamıyoruz,
uğraşmanın ne manası var?
sessiz ol, kendimi dinleyeyim.
sensiz de var olabilirim.
..
buna gönülden inanıyorum,
inanırsak yapabiliriz, değil mi ?
sen öğrettin bunu hep bize..
..
inancına karşı çıksa da tüm olumsuzluklar,
bizi yeniden oluşturabilir.
..
sen keyfine bak,
yine denk geliriz nasıl olsa,
başka cümlelerde..
..
ben inandığım sürece yalnızlığıma,
yalnızlığımda bana inandığı sürece..
o zifiri karanlık boşluktan,
yine ona sarılıp çıkarım.
..
tek isteğim,
dokunma sadece..

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

nine − four =